ADÜ Rektörü yalınayak dolaşıyor...

Ömer Seyfettin'in yüksek ökçeler öyküsünde ana karakter Hatice Hanım’ı batı hayranıdır. Bu batı hayranlığını da yüksek ökçeli ayakkabılar ile göstermeye çalışır.

Bir gün nasıl olduysa konağı topuklu ayakkabısı olmadan dolaşır. Ve gerçekleri, konakta neler döndüğünü, aşçının, hizmetçinin aslında işlerini gereği gibi yapmadığını, sürekli topuklu ile gezdiği için evin hanımının topuk sesini duyduklarında göstermelik çalışıyorlarmış gibi vaziyet aldıklarına şahit olur. Ve gerçeklerin aslında göründüğünden farklı olduğunu görür.

*

ADÜ Rektörü Osman Selçuk Aldemir…

Veteriner hekim, Profesör Doktor...

2017 yılında Türkiye'de yılın bilim adamı...

Anadolu'da mütevazı bir ailenin çocuğu...

"Beyaz Türk" değil, yokluk nedir bilen, dişiyle tırnağıyla hem çalışarak, hem okuyarak öğrenim hayatına devam etmiş...

Aynı zamanda bir bağlanma virtiyözü, çok ünlü isimlerle müzik yapmış...

Öğrencilerin maddi ve manevi sıkıntılarını çok iyi bilen ve onlarla hemhal olan bir rektör...

Ulaşılabilir, öyle akademik kibir içinde olmayan biri...

Ha... bir de "Ne yerim ne yediririm" diyen bir rektör...

Aslında başına ne geldiyse, bu son yazdığım özelliğinden oldu.

Ömer Seyfettin'in yüksek ökçeler öyküsünde olduğu gibi, topuklu giyip hiç gezmedi. Direk bir Anadolu çocuğu gibi yalınayak başı kabak misali mevzuların tam göbeğine daldı. 

Makama gelir gelmez Üniversitenin gerçek MR'nı çekti.

Eskilerde olduğu gibi hazır çekilmiş, üzerinde oynama yapılmış, allı güllü MR'ı kabul etmedi.

Bizzat kendi çekti.

Bu durumdan, Üniversite içinde konuşlanmış "müesses nizam" tabi ki çok rahatsız oldu.

Çünkü hazır MR kabul etmeyen, rektör bu yapının yediği bütün naneleri ortaya çıkaracaktı.

Artık, eskiler gibi topuklu giyip gezen rektör yoktu.

Adeta yalınayak gezen bir rektör vardı.

Önce hastane içindeki alengirli işleri tespit etti. Hak edilmeden elde edilen paralar, hem de profesör titri taşıyanı bile vardı.

Düzenin değiştiğini eski haksız kazançlarının artık olmayacağını, yeni rektörün bu işlere göz yummayacağını görenlerin bazıları, Üniversiteden topukladı.

Sonra da yok şöyle kayıp böyle kayıp diye feveran ettiler. İşin gerçeği titri ne olursa olsun ahlaki zaafiyeti olan kişilerin gitmesi, Aydın için kayıp değil kazançtır.

Rektör yalınayak dolaşmaya devam etti. Liyakata bakayım dedi.  Baktı ki, lise mezunu kişiler öğretim görevlisi olarak ders verip kazanç sağlıyor. Derhal bu duruma son verdi. Hortumu kesilenler yine rektöre saldırmaya başladılar.

Rektör baktı ki, Üniversite de öyle düzen kurulmuş ki, hep aynı firmalar, aynı yöntemlerle ihaleleri alıyorlar. Üstelik bu firmalar da Aydın dışından.

Rektör bu çarka da çomak soktu. Şimdi Aydın kazansın, Aydın esnafı kazansın, Aydınlı kazansın, diye var gücü ile sistemi değiştirmek için savaşıyor.

Rektör, kendisine gelen her türlü siyasi baskıya da pirim vermiyor. İhaledir, alımdır, satımdır. Rekabetçi, herkese açık bir yöntem izliyor.

Ülkemizde hiçbir başarı cezasız kalmaz, misali

Altındaki halı kayan, hortumları kesilen; profesörü, müteahhidi, siyasetçisi, gazetecisi, iş insanı, baskı grupları bir oldular, Rektör Aldemir'e alçakça, hayasızca, nefretle bir saldırı başlattılar. Öyle bir savaş ki, hani savaşın bile belli kuralları olur, bunlarda da yok. Belden aşağı, belden yukarı, onuruna, haysiyetine yalanlarla, iftiralarla, kumpaslarla (saldıran kesimin kaptan köşkünde Fetöcüler olduğundan) iyi bildikleri montajlarla hücum ettiler.

O günleri hatırlayanlar bilir, Rektör'ü hiç tanımayanlar bile, bir kişiye bu kadar çok kişi organize şekilde saldırılıyor ise; ‘bu işin içinde mutlaka bir bit yeniği vardır’ diyorlardı.

Sonuçta, Rektör Aldemir bir milim geri adım atmadı. Kendisine verilen bu kutsal emanete halel getirmenin ağır bir vebal olduğunu biliyordu.

Rektör Aldemir, verdiği bu savaştan galip çıktı ancak, kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı unutmaz misali, savaşırken yalnız bırakıldığı da ortada.

Hadi o günler geçti de hiç olmazsa Aydın'ın gözbebeği olması gereken Üniversitemize sahip çıkın.

YKS sonuçları açıklanmış, öğrenciler tercih yapacak, Aydın'ın vekili mecliste ADÜ'yü karalayacak açıklama yapıyor, soru önergesi veriyor. Zamanı mıdır? Tam da tercih yapılacakken.

Konu Aydın olunca siyaset üstü davranmayı öğrenmezsek, ‘Aydın neden diğer illerden geriye düşüyor?’ sorusunu sorma hakkımız olamaz.

Tamam, efe tek oynar da!... O sadece oyunda olmalı.  Gerçek hayata birlik olamaz isek, daha çok söyleniriz…

Korkmayın!...

Adnan Menderes Üniversitesini tanıtmak, gençleri Aydın'a davet etmek, öğrenciler için Aydın'ın en uygun en güvenilir olduğunu söylemek, ADÜ"nün fakülte ve yüksekokullarını tanıtıp özendirmek...

Sizi Prof. Dr. Osman Aldemir'ci yapmaz!... Bunu yapmak sizi sadece bir Aydın sevdalısı yapar.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Fırat Özbulat - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Aydın Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Aydın hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Aydın editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Aydın değil haberi geçen ajanstır.



Aydın markaları

Gazete Aydın, Aydın'la özdeşleşen markaları ağırlıyor

+90 (552) 256 19 23
Reklam bilgi

Anket Hükümet tarafından alınan koronavirüs tedbirlerini ve bu konudaki hassasiyetini yeterli buluyor musunuz?
Tüm anketler