Calimero

Ve beklenen oldu…

Fatih ATAY “ev sahibiyim” dediği,

Yandaşlarının çarşaf çarşaf parti geçmişini paylaştığı CHP’den istifa etti.

Ne diyelim yolu açık olsun…

Partinin her kademesinde yer almak değil,

İyi günde kötü günde partiyle olmak gerçek CHP’lilikmiş…

CHP’nin seçim çalışması dahil hiçbir etkinliğinde aktif rol almayıp,

Sonra CHP’yi “beni yalnız bıraktı” diye suçlamak da ayrı bir soru işareti???

Bakalım önümüzdeki yerel seçimde karşımıza nasıl çıkacak?

Ya da çıkacak mı?

Bunların hepsini göreceğiz…

Zamanın birinde küçük bir kasabanın ana caddesinde iki tatlıcı vardı.

Bir gün onlardan bir tanesi, kasabanın yaşlı güngörmüş adamını ziyaret ederek,

tatlı dükkanını kapatıp başka bir kasabaya taşınacağını söyledi.

— Dükkanını niye kapatıyorsun? dedi, güngörmüş adam.

— Benim rakibim çok iş yapıyor dedi bezgin tatlıcı. Kasabadakilerin çoğu, onun dükkanından alışveriş yapıyorlar.

— Kasabada insanların hep onun dükkanına gittiklerini nereden biliyorsun?

— Dükkanımın kapısından baktığımda, onun dükkanına giren-çıkan herkesi görüyorum.

— Senin bütün sıkıntın da işte bu cevabını verdi güngörmüş adam ve sözlerine şu uyarıyı ekledi:

— Eğer onun dükkânını gözetlemek, onu şikayet etmek için harcadığın zamanı, kendi işyerini geliştirmek için kullansaydın, sen de başarılı olurdun ve gitmek zorunda kalmazdın…

Başkalarının yaptıklarının peşine düşenler, başarısızlığa mahkumdurlar.

Konuşmasını izlediğimizde bunu çok net görüyoruz.

İl başkanı şunu yaptı, İlçe başkanı bunu yaptı,

Genel Başkan şöyle, Milletvekilleri böyle….

Özlem Çerçioğlu yeniden aday ilan edildi, Özlem Çerçioğlu şu, Özlem Çerçioğlu bu…

Bu durum bana çocukluğumda izlediğim bir çizgi filmi hatırlattı.

Civciv Calimero’yu hatırlar mısınız?

Hani şu çıktığı yumurta kabuğunun yarısını kafasına takmış küçük siyah civciv…

70'li 80’li yıllardan bir çizgi film kahramanıdır.

Sürekli şikayet eder,

“Ama bu haksızlık” cümlesiyle ortalıkta dolaşır…

İşte sürekli şikayet edenlerin yaşadığı sendroma da bu yüzden onun adı verilmiştir.

Calimero Sendromu…

Bir şeylerden şikayet etmek, omuzlarımızdaki yükü azaltır.

Burası tamam, hepimiz zaman zaman bir şeylerden şikayet ederiz.

Şikayet etmek yapıcı olmaktan çıktığında ise işler kötüleşir.

Peki bir Calimero nasıl ve neden böyle davranır?

Psikanalist ve “Calimero Sendromu” adlı kitabın yazarı Saverio Tomasella,

Kitapta özetle şunları söylüyor;

“Calimero karakteri şikayet etmeyi kullanıyor ve baya baya kötüye kullanıyor,

Şikayet etmek artık sadece bir kaçış yolu veya şok azaltma yöntemi değil,

Bir var olma biçimi haline geliyor!

Bir kişi sürekli şikayet ettiğinde, bir çeşit yarayı gizlemeye çalışıyordur.

Çocukluk dönemi travmaları veya duygusal şok gibi…

Sürekli şikayet etmek, gerçek sorunları düşünmemesini sağlar.

Calimero sendromu yaşayan insanda şikayet etmek yaşam tarzı haline gelmiştir.

Devamlı haksızlığa uğradığını ve bu yaşadıklarının sürekli olacağını düşünür.

Aynı mağduriyetin tekrar başına geleceğinden korkar.

Calimerolar, derin utanç duyguları yaşamış,

Aşağılanma, reddedilme ya da terk edilme gibi durumlara maruz kalmış bireylerdir.”

Gözünüzün önünde birisi canlandı mı?

Tamam tamam adı sizde kalsın, O kendini biliyor zaten…

Bir mikrofon görmesin!!!

Başlıyor “Calimero”luğa;

“Beni çağırmadılar, Özlem Çerçioğlu bana mobing yaptı, açılışıma gelmediler, beni dışladılar…”

Bu şehirde başka CHP’li belediye başkanları da var,

Ne yalan söyleyeyim hiç böyle şikayet edenini görmemiştik.

Vallahi çocukluğunda ne yaşadı da böyle oldu,

Yoksa yetişkinliğinde mi edindi bu huyları bilmem…

Ama çocukluk travmalarının yada gençlik sancılarının acısını,

Özlem Çerçioğlu ve CHP’den çıkardı öyle gitti…

Bu kadar mı Özlem Çerçioğlu’nun kanatlarının altında olmaya ihtiyacınız vardı,

Onun “ilgisizliği” sizi bu kadar mı incitti?

Yoksa müdürlerinize, personelinize, başkan yardımcılarınıza gösterdiğiniz,

Bu hırçın ve aşağılayıcı tavırlarınızın sebebi de mi Calimero Sendromu?

Sözün özü;

Kendini büyütememiş, çocukluk hezeyanlarını siyasi hayatına yansıtan,

Hatta ve hatta kendi hatalarını kapatmak için saldırgan tavırlar sergileyebilen bir belediye başkanı,

Efeler halkı tarafından takdir edilir mi bunu sorgulamak gerek…

Bu son olaylardan sonra 3,5 yaşındaki Melodi’yi kreşten atmasına da bir şey diyemiyorum,

Çocukla çocuk olmuş, ”ama bu haksızlık”  sen git burası benim evim demek istemiş sanırım…

Ehhh ne diyelim;

“İnsan olan utanır” dedi biri,

“Olmuş insan utanır” dedi diğeri,

“Utanan insan olur” dedi üçüncüsü.

“Kimi bulur bilemez, kimi bilir bulamaz,

Buldum bilemedim, bildim bulamadım…

Sakın “ben oldum” deme!

Diyenler olmaz, olanlar demez.

Bir ânın gafleti, bir ömrün derdi olur gitmez....”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Nazlı Sıla Durmuş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Aydın Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Aydın hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Aydın editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Aydın değil haberi geçen ajanstır.



Aydın markaları

Gazete Aydın, Aydın'la özdeşleşen markaları ağırlıyor

+90 (552) 256 19 23
Reklam bilgi

Anket Hükümet tarafından alınan koronavirüs tedbirlerini ve bu konudaki hassasiyetini yeterli buluyor musunuz?
Tüm anketler