"Bizim Hüseyin"

Örgüt kantarında tartıldı...

2015 ön seçiminde 18 aday içinde

1. Metin Lütfi Baydar 8070

2. Hüseyin Yıldız 7940

*

Hüseyin Yıldız; tamamen kendi öz gücü ve örgütü ile kurduğu samimi, candan, içten ve sağlam ideolojik çizgisi ile bu sırada yer aldı.

*

Öyle ön seçimde çift rakam sıralamaya girip, sonradan zar zor girip torpille ilk üçe yerleşmedi.

*

Evrim Karakoz da, CHP tabanında ne kadar sevildiğini bu seçim sonucu göstermiştir.

*

Kılıçdaroğlu’na destek oldukları için iki vekil hedef alınmaktadır.

Ancak şu iyi bilinmelidir ki Hüseyin Yıldız ve Evrim Karakoz CHP milletvekili olmaları örgütün ve CHP seçmeninin rızası ile olmuştur.

Bu değiş - tokuş ekibinin karalamaları da bu yüzdendir.

Kendi genel başkanlarına, yani Atatürk'ün koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu'na gizli zoom toplantıları ile arkadan hançerleyenler örgüt, emek, liyakat ve vefadan bahsetmeleri inandırıcılıktan uzaktır.

*

Yok önergeymiş şuymuş buymuş, İktidar olamadıktan sonra, bu tip işlerin 'dostlar alış verişte görsün' anlayışından başka işe yaramayacağı ortadadır.

*

Onca ihanete, komplolara, suikast, linç girişimleri ve operasyonlara rağmen, Akşener'in masadan kalkmasının %5 oy kaybettirdiği net olarak ortadayken herhangi bir parti içi değerlendirme sürecini dahi beklemeden;

Pusuda bekleyip, sanki onlar o süreçte yokmuş gibi, koltuktan kalk ben oturayım! Tarzında parti içi tartışma yaratarak yerel seçimler öncesi partiyi zayıflatmak hiç mi umurunuzda değil.

Mademki öyle; Sayın vekil Hüseyin Yıldız doğruyu söylemiş, kişi genel başkanlığını kabul etmediği genel başkanın, Grup Başkan Vekilliğine neden devam eder?

*

Biz biraz daha fazla mürekkep yaladık diyerek kendini kaf dağında görenler ile Hüseyin Yıldız'a tepeden bakan kibir budalaları hep aynı soruyu soruyor. Nasıl oluyor da Hüseyin Yıldız Aydın'da ön seçimde burun farkıyla 2. oluyor diye.

Nedenini vekil Yıldız'ın hoşgörüsüne sığınarak bir anektod üzerinden anlatmak istiyorum. Biliyorum bana kızacak ancak bazen idrak yolları kapanmış art niyetli kişilere böyle anlatmak gerekiyor.

Bizzat yaşayan mahalle muhtarından dinledim.

Hüseyin Yıldız'ın henüz vekil değildir. Genel seçimlere daha üç yıl vardır.

Yıldız, Aydın'ın bir mesire yerinde arkadaşları ile piknik yapmak için sözleşir ve yola çıkar.

Piknik alanına yakın yerde köyden geçerken her zamanki gittiği kasaba uğrar piknik için et alır.

Bu arada köy muhtarı da içeri girer. Hüseyin Yıldız kasaba birkaç poşet bolca et olan torbalar hazırlar. Muhtarım köyde birini şuna diğerlerini de ihtiyaç olanlara dağıt der.

Bir de sıkı sıkı tembihler sakın ola ki benim adımdan sakın bahsetme der. Ve ayrılır.

Muhtar'ın bizzat anlattığı şu idi. Kırk yıllık parti üyesi sevilen bir abimiz, zamanla işleri kötü gitmişti. Ben kapıyı çaldım.  Et dolu irice poşeti uzattım.

Abi kusura bakma bir yerden bir vatandaş mahalleye dağıtmam için gönderdi dedim.

“Benim” dinledi. Sonra kafasını kaldırarak.

"Ne vatandaşı muhtarım, bizim Hüseyindir o"

Muhtar şaşkınlık içinde birşey demeden ayrıldığını söyledi.

İşte "bizim Hüseyin" olmak zor iştir. Gönül ister, emek ister, vefa ister, dostluk ister, güven ister.

Hele ki; bir belediyenin otoparkına 5 TL vermemek için gariban otopark görevlisi ile kavga eden bu da yetmezmiş gibi belediye başkanına, kendisine verilen görev gereği 5 TL isteyen garibanı işten attırmak için baskı yapanların bu duyguyu anlamaları imkan dahilinde değildir.

*

Ez cümle sayın vekiller Yıldız ve Karakoz da CHP örgütünün CHP seçmeninin gönlünde taht kurmuş değerlerdir.

CHP örgütü onlardan rahatsız falan değilde sizin bu ikiyüzlü ve ilkesiz tarzınızdan oldukça rahatsız.